Fırat'ın sesini dinlemeye kısa bir tatil için gittik geçtiğimiz haftasonu Antep'e. Adı Aynıtab yani su şehrinden geliyor. Altından gürül gürül suların geçtiği, toprağından bereket fışkıran bir memleket. Öyle k dünya fıstık rezervi buradan karşılanıyor. Heryer fıstık ağacı. Üzerleri kırmızı kırmızı fıstık dolu. Türlü çeşidi var. Haliyle baklavanın anayurdu. Yediğimiz hiçbir tatlı midemizi yakmıyor çünkü içinde glukoz vs yok.
Hanlar cenneti. Zincirli han, Gümrük han, Almacı han en sevdiklerim oldu. Bey mahallesinin otantik havası, oyuncak müzesi, Cam eserler müzesi, mutfak müzesi ve ve ve Zeugma beni adeta büyüledi.
Çocukla gitmek içinde güzel bir şehir Antep. Hayvanat bahçesi yeter.
İnsanları da cana yakın, yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyorlar, güleryüzlü ve neşeliler.
Avrupa standartlarında yapılmış olan bu müzeyi ziyaret etme şansını umarım hepiniz birgün bulursunuz. Muhteşem Mars heykeli ve gizemli bakışlarıyla çingene kız mozaiğiyle tanışırsınız.
Yakın mesafede, yaklaşık bir buçuk saatte Fırat'la kavuştuğumuz Halfeti'de gidilesi noktalardan biri. Rumkale'nin tarihi etkileyici.
Tarihi İpekyolu'nun geçtiği, Evliya Çelebi'nin bile iki kere uğradığı Antep'te bunları almadan dönmeyin derim.
- Yemenici Hayri Usta'dan bir çift yemeni - ayağa giyilen geleneksel çarıklar
- Kutnu kumaşından fular
- Bakır
- Acı pul biber, zahter, fıstık, nar ekşisi (hepsi almacı han'da)
bunları yemeden de dönmeyin:
- Zeki İnal'da allah ne verdiyse; şöbiyet favorimdi.
- Güllüoğlu'nda kadayıf sarma
- Gümrük han'da çift renkli dibek kahvesi
- Tahmis kahvesi'nde menengiç /sütle pişirilen bir çeşit kahve (mekan büyüleyici hatta şaşırtıcı)
- İmam Çağdaş'ta Ali Nazik (lokanta fazla kalabalıktı, fabrikaya benzettim)
- Hayri Usta'da kebap (kebaptan önce gelen gazpacho kılıklı nar ekşili salataya gönül verdim)
- Üçler'de lahmacun
- Metanet lokantasında Beyran (için-ayılın tadında)
- Katmer nerde yense güzel...
Haliyle bu gezi sonrası detoks bana şart oldu ama yine de pişirmeye olan aşkımla bugün kolları sıvadım yeniden. Tuzlu bir tarif veriyorum bugün. Haftasonu tatlıyı biraz abarttım galiba tuzludan gidiyorum.
Bu tarif biricik kuzenimden.
Ne zaman yapsam enfes oluyor. Ben kıymalı,hafif acılı ve kekikli yaptım. Sizde ne dilerseniz koyabilirsiniz.
Benden kolay tarif isteyen, yeni evli dostlarım bu tarif size gelsin. Yapabilirsiniz size güveniyorum.
POĞAÇA italyanların Foccacia'sından geliyormuş.
Gerekli malzemeler
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ
125 gr. tereyağı
2 yumurta(birinin sarısını ayırın)
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
alabildiği kadar un (en sevdiğim miktar belirteci)
Tüm malzemeleri yumuşacık bir hamur oluncaya kadar yoğuralım. Hamurun gerçekten yumuşak olmasını istiyoruz.
El ayası kadar toplar koparıp, parmaklarımızla yuvarlak açalım.
İç malzeme olarak ufak bir soğanı ince ince doğradım, az yağda hafifçe soldurdum ve 125 gr kadar kıyma ekledim. Çok kavurmadım. Hafif sulu ateşi kapattım. Tuz, kekik, pul biber, karabiber ekledim. Soğuttum.
Elimde açtığım hamura 1 tatlı kaşığı kadar iç malzeme koyup d şeklinde kapattım, kenarları parmaklarımla mühürledim ve fırın tepsisine yatırdım. Üzerine ayırdığım yumurta sarısını sürdüm ve çörek otu serptim.
Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 20 dakika yeter.