orjinal adı: clafoutis
Bugün akşamüstü semt sokaklarından evime doğru yürürken bir apartmanın giriş katından gelip geçene bakan oğlan çocuğuna takıldı gözüm. Gözgöze gelince gülümsedim gayri ihtiyari. Ürkekçe baktı ve bana karşılık vermedi. Baktığı pencerede demirler vardı. Demirlerin arkasından izliyordu dünyayı. Hemen çocukluğum geldi gözümün önüne. Ben de aynı tip bir giriş katından, aynı seviyeden bakıyordum bir zamanlar dünyaya. Ama o zamanlar demirler yoktu. Yoldan geçen herkes bana, ben de onlara laf atardım. Tanıdıktı herkes. Yoldan hergün aynı saatlerde geçen sebze-meyveci amca, bana günün en taze meyvesinden uzatırdı illa... Neşeli günlerimde gevezelik eder, hasta olduğum günlerde hüzünle seyrederdim oyunlarına katılamadığım arkadaşlarımı. Ulaşılabilir seviyede olduğu için dairemiz, tüm susayan arkadaşlara su vermek de bana düşerdi. Ama o zamanlar demirler yoktu. Sanki hırsızlar daha bir cesurdu. Kapıdan girerlerdi, kapıdan giderlerdi. Pencereler sokağa açılırdı hep. Üstelik pimapen de keşfedilmemişti, ispanyoletliydi hepsi. Daha güvenliydi sanki ortalık. Bekçiler vardı, hatırlar mısınız? Düdüklerini çala çala gezerlerdi. Sonra derinden bir ses daha, gecenin ilerleyen saatlerinde kış akşamları: vefanın kaymak boooooooozzzzaa!
Ve sokaktaydı çocuklar...
Avrupa güven zincirini aşmış, İsviçre'nin ara sokaklarından Fransa'ya elini kolunu sallayarak geçebilirken, yaya kaldırımları yokolur, biz de yükselirken ve hatta her yıl yenilenirken ve bunun gibi daha nice örnekleri gıpta ederek izlediğimden olsa gerek kaygılarım. ''Birgün'' der umutlanırım. Hayalini kurarım.
Avrupa güven zincirini aşmış, İsviçre'nin ara sokaklarından Fransa'ya elini kolunu sallayarak geçebilirken, yaya kaldırımları yokolur, biz de yükselirken ve hatta her yıl yenilenirken ve bunun gibi daha nice örnekleri gıpta ederek izlediğimden olsa gerek kaygılarım. ''Birgün'' der umutlanırım. Hayalini kurarım.
Bana böylesi bir nostalji yaşattı çocuk dakikalar içinde, ben de sizle paylaşmak istedim. Bir de biliyorum ki asıl esaret düşüncelere vurulan demirlerde. En endişe duyduğum, en istemediğim...
Paris'in en ünlü pastanelerinden Gerard Mulot'da en çok satılan tatlıdır klafuti. Daha önce İrmik hanım'da başka bir klafuti tarifim daha var. Bu tarifimin farkı Mulot'dan uyarlamış olmam yani alttaki enfes tart hamuru. Mulot'da günde 3 kez servise sunulan bu tatlının çok beklemişi makbul değil. Üzeri hafif çıtırımsı, içi muhallebimsi ve mutlaka oda sıcaklığında olacak.
Geleneksel klafuti Fransa'nın Limousin bölgesinde yapılıyor. Meyve olarak çekirdeği alınmamış vişne kullanılıyor. Sebebi çekirdeklerinin meyveye daha fazla aroma kazandırdığını düşünmeleri.
Ben taze böğürtlen kullandım. Berrygillere tutkunum, naapayım...
Dilerseniz dondurulmuş veya konserve vişne ile de deneyebilirsiniz.
Vereceğim tart tarifi çok klasik ve çok başarılı bir hamur tarifidir. Önce onunla başlıyoruz tatlımızın yapımına. Bu tarifle dilediğiniz turtayı gönül rahatlığıyla yapabilirsiniz. Oldukça cömert bir miktar, dilerseniz yarısını yapın, dilerseniz hepsini yapıp elinizin altında hazır olması bakımından dondurun. Buzdolabında 2 gün, derin dondurucuda bir aya kadar saklayabilirsiniz.
24 cm. tart kalıbı için gerekli malzemeler:
250 gram tereyağı, oda sıcaklığı
150 gram elenmiş pudra şekeri
70 gram badem unu
yarım tatlı kaşığı tuz
yarım tatlı kaşığı vanilya ekstresi
2 büyük boy yumurta, oda sıcaklığında
490 gram un
Bu hamurun lezzeti bol tereyağından geliyor. Bu da onun açılmasını zorlaştırır. Ama iki streç film arasında bu zorluğu yenebilirsiniz. Sürekli çevirerek ve plastik strecin hamurun içine kaçmasına izin vermeden rahatlıkla açabilir ve tart kalıbınıza yerleştirebilirsiniz.
Tereyağını bir kasede mikserle kremalaştırın. Kenarlardakileri sıyırmayı ihmal etmeyin.
Pudra şekerini eleyin. İyice karıştırın. Badem unu, vanilya, tuzu ekleyin. Yumuşak bir doku olana dek karıştırmaya devam edin. Yumurtaları hafifçe çırpın çatalla ve ilave edin tereyağına.
En son unu ilave edin. Hamur toparlanıp bir top halini alana dek mikseri bir durdurup bir çalıştırın.
Toparlanır toparlanmaz mikseri durdurun. Hamurunuz artık hazır. Streç filme sarın en az 4 saat buzdolabında dinlenmeye bırakın.
Klafuti hazırlamaya geçmeden önce fırınınızı 180 dereceye ısıtın.
3 büyük yumurta
75 gr şeker
1 kutu(200 gram) krema
varsa yarım vanilyanın tohumu yoksa 2 tatlı kaşığı vanilya ekstresi
300 gram taze böğürtlen
Yumurtaları mikserle iyice çırpın, şekeri ekleyip çırpmaya devam edin. Sonra soğuk kremayı, vanilyayı ekleyin, 3-4 dakika çırpın ve meyveleri ekleyip bir spatula ile karıştırın.
Kalıbınızı yağlayın veya fırın kağıdıyla kaplayın.
Hamuru üstte tarif ettiğim şekilde açarak kalıbınızın içini kaplayacak miktarıyla kaplayın.
Kenarlarını iyice yükseltin ve hazırladığınız meyveli kremayı boca edin.
Yaklaşık 35 dakika, kalıbı hafifçe salladığınızda ortası oynamayana dek pişirin.
Hemen ızgara üstüne alın ve soğumaya bırakın. Ilık servisi makbuldur, oda sıcaklığında mükemmeldir.
Güzel günlerde paylaşmak için özel bir tariftir. Tatlıseverleri neşelendirir, yüzlerini güldürür. Tecrübeyle sabittir...
Tatlımızı oda sıcaklığında 12 saat koruyabilirsiniz. Asla buzdolabına atmayın.