Brioche Bouclette

okunuşu brioş buklet

Yıllar su gibi akıp gitmişti. 20 yıl önce dudaklarına ilk öpücüğü konduran genç adamla elele kaçamak gezdiği Ege sahili artık kabuk değiştirmişti. Ayrı iki şehirden her yıl aynı vakitlerde, okullar kapanır kapanmaz kasabaya gelir, 2-3 ay denizden güneşten tazecik otlardan meyvelerden nasiplerini alır sonra şehirlerine geri dönerlerdi. Yazlık arkadaşları başkaydı, yazlık aşkları da...

Ailelerden gizli buluşulan mekanlar, ağaçlar, tahta piknik masaları vardı bu sahilin kuytuluklarında. Yasaklı biralar, sigaralar içilir, suratlardaki ergenlik sivilcelerine inat kuruyemişler yenir, kahkahalarla eğlenilirdi. Zengin olan genç taşınabilir müzik setini kurar, dönemin en meşhur slow rock parçaları kimseleri rahatsız etmeden ama coşkuyla dinlenirdi. Şimdiki gibi sosyal medyada bulunduğu yeri ve yanındakileri işaretleyip teşhir etme gibi olaylar omadığından her genç kendini ifade etmek için yoğun çaba harcardı. İki yazlık aşkıda böyle bir gruptaydı. Dolunay altında kaçamak öpüşmeler yüreklerinin pır pır korkusuyla karışır, evlerine dönene dek sanki birisi takip ediyormuşcasına heyecanlandırırdı gençleri. Yıllar yılları kovalayıp üniversite çağına gelince yollar ayrılır, artık gençler anne babalarıyla değil kendi çevreleriyle tatillere çıkar olurlar. Sonra evlenip yuva kurunca aynı evlere yeniden rağbet doğar, torun torba herkesin buluştuğu yazlıklar oluverir yeniden. Sahil aynı sahildir, sırtını dayadığı tepelerde ne yangınlar ne yapılanmalar da olsa sular aynı turkuazlıktadır. Geçmiş yeniden aralanır ve eski aşklarla yeniden karşılaşma zamanıdır. Öpücüklerin güzelliği ile sarhoş olmak mazide kalan bir anıdır artık. Hafif çekingen de olsa gençler birbirleri ile yeniden tanışmış gibi konuşurlar, eş ve çocukları tanıştırırlar, sanki büyüyüp böylesine dünyalara karıştıklarına hayret edermişcesine gülüşüp, el sıkışıp ayrılırlar.


Yazlık aşkları güzeldir ve unutulmaz...

Evet okullar kapanıyor, yazlıkçılar hazırlanıyor. Tüm kışın rehavetini atmamız için denizler bizleri bekliyor. Herkese şimdiden güzel bir tatil dönemi diliyorum. Sağlıkla afiyetle...

İnternet hakikaten başka bir dünya. Yenilikleri, farklılıkları takip etmek adına muhteşem.

Üyesi bulunduğum fransız bir blog yazarının yaptığı bu brioşun fotoğrafını gördüğüm an mutfağa girdim. Görüntüsü bence sanat eseri gibi. Tadı da pek leziz...

Brioş 16.yüzyıldan beri yapılan bir tür fransız ekmeğidir. İlk Fransa'nın kuzeyinde Normandiya'da yapılmıştır. Bizim paskalya çöreğine benzetiyorum ben ama daha yağlısı.

Bol fotoğraflı bol açıklamalı bir tarif, nutella veya reçelle yemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Bir adet brioche için gerekli malzemeler,

350 gram un

12 gr. yaş maya / bir paketin dörtte biri

80 gram yumuşamış tereyağı

2 yumurtanın sarısı

140 ml ılık süt

3 yemek kaşığı şeker

yarım tatlı kaşığı tuz

üzeri için:

2 kaşık erimiş terayağı ve 1 tatlı kaşığı toz şeker

İlk iş ılıttığımız süte şekeri ve mayayı yediriyor, üzerini örtüp 10 dakika kadar dinlendiriyoruz.

Bir kaseye un ve tuzu koyun.

Ortasına iki yumurtanın sarısını 

 mayalı sütü ve

 tereyağını ilave edin.

Hamuru el maharetiyle 10 dakika kadar yoğurun,

veya ekmek makinasının hamur programına atın

veya mikserde hamur başlığı ile orta hızda 10 dakika karıştırın.

Üzerine hafif nemli bir bez örterek 2 saat dinlendirin.

İyice dinlenmiş hamuru (ki bunu hamur açıldığında içe doğru toparlanmadığından anlarsınız) oklava ile açalım.

7-8 cm.lik kurabiye kalıplarıyla daireler çıkarın.

 

Soldaki gibi 3 daireyi  altalta dizelim ve yukardan aşağıya doğru katlayalım.

Ortadan ikiye bölelim.

Herhangi bir fırın kabını iyice yağlayın.

Kenarlarının gül şeklini kalıba dik şekilde yerleştirelim...Yeniden bir saat dinlendirelim. Fazla sık doldurmaya uğraşmayın. Kalıbın içinde 1 saat daha bekletince hamur tüm tabanı dolduruyor ve kabarıyor.

Dilerseniz üzerine pudra şekeri ile süsleyin.